Hakka Suresi ve Peygamberin Doğruluğu

Hakka Suresi, Kur'an'ın 69. suresidir ve Mekke’de indirilmiştir. Adını ilk ayetlerinde geçen 'El Hakka' ifadesinden alır. 'Hakka' kelimesi gerçek, kıyamet ve mutlak hakikat anlamına gelir. Sure boyunca Allah’ın adaleti, kıyametin kaçınılmaz olduğu ve geçmiş kavimlerin inkârcılığına olan tanıklar anlatılmaktadır. Bununla birlikte Hakka Suresi, Resulullah'ın (s.a.v) doğruluğunu ve Allah’tan aldığı mesajın hak olduğunu da vurgular. Bu sure, İslam inancında peygamberlerin doğruluğuna olan güçlü inancın temellerini ortaya koyar. Peygamberin (s.a.v) doğruyu getirdiği ve O'nun Allah'tan gönderilen bir elçi olduğu bariz şekilde ifade edilir. Özellikle Hakka Suresi'nin sonlarında yer alan ayetlerde Peygamber'e (s.a.v) indirilen vahyin Allah’tan bir kelam olduğu ve bu ilahi kelamın asla O'nun (Peygamber'in) zihinsel ürünleri olmadığı apaçık dile getirilir. Peygamber’in Doğruluğu ve Vahyin Hakikati Hakka Suresi'nin 44-47. ayetleri, vahyin Allah'tan geldiğini ve Resul'ün bu mesajı doğru bir şekilde insanlara ulaştırdığını sert bir dille bildirir. Eğer Peygamber (s.a.v) kasten bir yanlışlık veya tahrif yapacak olsaydı, Allah'ın onu kesinlikle cezalandıracağı ve bir daha ona böyle bir görev vermeyeceği vurgulanır. Bu uyarılar, Peygamber’in (s.a.v) görevinin ciddiyetini ve vahyin mutlak hakikatini göstermektedir. Zira vahyin kaynağı insan değil, doğrudan Allah’tır. Bu ayetlerle, Peygamber'e olan güven ve O'nun getirdiği mesajın doğruluğu pekiştirilir. Geçmiş Kavimlere İşaretler Hakka Suresi'nin bir diğer önemi de geçmiş kavimlerden bahsederek, günümüz insanına bir uyarı niteliği taşımasıdır. Özellikle Ad ve Semud kavimlerine yapılan atıflar, peygamberleri inkâr eden toplumların nasıl helâk olduklarına örnek gösterilerek bugünün insanlarına da ders niteliğindedir. Bu toplumlar, Allah’ın peygamberlerine karşı çıkan, onları yalancılıkla suçlayan kavimlerdir ve sonuçları hüsran olmuştur. Peygamberin doğru söylüyor olması, tarihten alınan bu kıssalarla teyit edilir. Sonuç Hakka Suresi, sadece kıyametin gerçekliğine işaret etmekle kalmaz, aynı zamanda Resulullah’ın (s.a.v) taşıdığı mesajın Allah’tan geldiğini ve O’nun bir beşer olarak vahye sadık kaldığını da anlatır. Bu surede, Peygamber’e iman etmek ve getirdiği mesajı kabul etmek büyük önem taşımaktadır. Peygamberin doğruluğu, İslam inancının temellerinden biridir ve bu sure ile birlikte, bu doğruluğun ne denli önemli olduğu bir kez daha gözler önüne serilir.